Bir Garip TÜRSAB Hikayesi (24) : KİMİSİ DEVREDER, KİMİSİ YENİ KURAR… LONDRA YOLCUSU KALMASIN…
Son zamanlarda farklı platformlarda, sosyal medyada, mail gruplarında dikkat çeken bir durum var: Acantasını devretmek isteyenlerin sayısı artıyor. İlginçtir, aynı anda acenta kurmak isteyenler de var. Bir yanda çıkmak isteyen, diğer yanda girmek isteyen… Yani kapının bir tarafında bıkkınlık, diğer tarafında umut var.
Peki neden bu noktaya geldik?
Özellikle sağlık turizmi akreditasyonunda TÜRSAB belgesinin artık bir kıymetinin olmaması, kliniklerin ve hastanelerin sırf bu belge uğruna açtıkları acentaların “atıl” kalmasına sebep oldu. Doğal olarak, kimse sermayesini çöpe atmak istemiyor. Bu nedenle devretme talepleri artıyor.
Burada olması gereken çok basit:
Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB’ın birlikte oluşturacağı resmi bir portal.
Acentasını devretmek isteyenlerle yeni kurulmak isteyenlerin buluşacağı, denetimli, şeffaf ve yasal bir platform. Böylece hem gayri resmi yolların önüne geçilir hem de sürecin güvenilirliği sağlanır. Bu, sektöre dinamizm katacağı gibi, sermaye kaybını da engeller.
Ama biliyoruz ki bu fikir, Bağlıkaya’nın işine gelmez. Çünkü düzenin özü başka: Belge sat, para topla, vakfa aktar,şanslılar kulübü üyelerini gezdir ye içir… Böyle olunca da akılcı, şeffaf ve çözüm odaklı bir modelin uygulanması elbette mümkün değil. Ama biz buradan tarihe not düşelim: Bu iş artık elzemdir.
LONDRA YOLCUSU KALMASIN
Gelelim “fuarlardaki stratejisizliğe”…
Hatırlayın: 2023 Londra WTM Fuarı. TÜRSAB, Bakanlıkla yarışır gibi devasa bir alan kiraladı, bir milyon pound’un üzerinde para harcandı. Kimin hangi kritere göre götürüldüğü belli olmayan insanlarla dolup taştı stand. Biz o zaman uyarmıştık. Sonra 2024’te katılım yapılmadı. “Aferin” dedik, “Aklın yolu bir.”
Ama şimdi, 2025 WTM fuar planında TÜRSAB’ın yeniden yer aldığını görüyoruz. Soruyoruz:
İki sene önce neden gittiniz?
Geçen sene niye gitmediniz?
Bu sene niye gidiyorsunuz?
Bu kararları hangi akla, hangi stratejiye göre alıyorsunuz?
Kimler hangi kriterlere göre bu fuara götürülecek?
Tekrar tekrar soruyorum…
Bakanlığın katıldığı fuara siz neden ayrıca gidiyorsunuz?
Zaten orada TGA standı var. Sizin orada açtığınız stant ne işe yarıyor?
Neden Bakanlığın katılmadığı fuarlara TÜRSAB olarak TÜRKİYE adına katılmıyorsunuz?

Diğer taraftan sezon ortası sözde toplantı adı altında TÜRSAB’ın imkanlarıyla yapılan BTK ve genel seçim çalışmalarının herkes farkında. Bırakınız bu vitrin çalışması işlerini.
Artık kimse kanmıyor. İnsanlar uyandı. Son üç ay…
Yazımı tüm bu yazdıklarımdan bağımsız olarak Fransız yazar Emile Zola’nın bir sözü ile sonlandırıyorum.
‘Gerçeği yer altına gömseniz bile, o yine büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir..’
İki hafta sonra görüşmek üzere…
Kalın sağlıcakla.
M.Nezih HACIALİOĞLU
TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı
23.Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi