BİR GARİP TÜRSAB HİKAYESİ (22) RIZA PERÇİN ANTALYASPOR BAŞKANI OLDU… TÜRSAB, YİNE SAHNEDE… AMA YİNE SADECE FİGÜRAN…


TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi, turizm sektörünün saygı duyduğu ismi Rıza Perçin, Süper Lig’in köklü kulüplerinden Antalyaspor’a başkan seçildi. Bu gelişme, TÜRSAB camiası adına gurur verici bir andır.

Ancak, bu gururu fark etmeyenler, ya bu haberi duymadı ya da duymazdan geldi.

TÜRSAB’da bu işlerden sorumlu Bağlıkaya’nın ‘başkan’ diye çağırdığı “kıdemli sokak muhabiri”, kendi dünyasında meşgul olduğundan olsa gerek, bu haberi görmedi, görse de kamuoyuna duyurmadı. Halbuki, TÜRSAB’ın içinden çıkan bir yöneticinin Süper Lig seviyesinde bir kulübe başkan olması, TÜRSAB’ın kendi mecralarında kutlaması gereken bir gelişmeydi.

Ben buradan, Rıza Perçin’i ve Antalyaspor yönetiminde yer alan başta TÜRSAB üyesi meslektaşlarım ve dostlarım olmak üzere Yönetim Kurulu üyelerini tüm samimiyetimle kutluyorum. Umarım benim sayemde hatalarının farkına varıp onlar da bu başarıya sahip çıkıp kutlarlar.

Hatırlarsınız Rıza Perçin TÜRSAB Akdeniz Bölge Temsil Kurulu’na Türkiye genelinde rekor oyla seçilmiş bir başkandır. Göreve geldikten sonra acentalar lehine olan icraatleri ve sergilemiş olduğu temsil ve duruşu sayesinde TÜRSAB’ı güçlü bir pozisyona taşıması da; Antalya genelinde herkes tarafından takdirle karşılandı. Ancak Bağlıkaya, bu başarıyı "TÜRSAB’ı bölüyor" gibi akıl dışı gerekçelere bağlayıp kendisini keyfi bir şekilde disipline sevk etmişti. 

Bu noktada Disiplin Kurulu kararını beklemeden Rıza Perçin ile beraber istifa eden tüm Bölge Temsil Kurulu üyeleri, acentalardan gelen güçlü destekle onurlu bir duruş sergilemiş, TÜRSAB’ın onurunu korumuştur. Bağlıkaya ise bu istifaların ardından yeniden seçim yapmak yerine, kendisine yakın bir arkadaşına acenta kurdurarak Akdeniz Bölge Temsil Kurulu başkanı olarak atamıştı.

Bağlıkaya’ya en güzel cevabı ve mesajı Antalya’nın cemiyet ve iş dünyası vermiş oldu…

Rıza Perçin’e başarılar diliyor, TÜRSAB’ın içinden çıkan böyle bir yöneticiyi her zaman gururla destekliyorum.

TÜRSAB, YİNE SAHNEDE… AMA YİNE SADECE FİGÜRAN…

Bağlıkaya’ya soruyorum…

Ne zaman TÜRSAB bir organizasyonun sahibi olacak ya da elindeki organizasyonlara sahip çıkacak?

Ne zaman sadece protokol koltuğunu değil de, başkan koltuğunu dolduracaksınız?

İstanbul Turizm Fuarı: TÜRSAB Sponsor olur…
GlobeMeets: TÜRSAB Sponsor olur… 

Bakın, İstanbul Turizm Fuarı gerçekten çok başarılıydı.
Organizasyonun kalitesi, yapısı, içeriği yerli yerindeydi.
A+ işti.
Bravo.
Ama TÜRSAB olarak sizin tek katkınız logonuzu vermek oldu.
Yani bir nevi “listeye adını yazdırmak” gibi bir şey.
Sınıfın en çalışkan öğrencisinin yanına oturup onun ödevini sahiplenmek gibi.
Ayıp değil mi?
GlobeMeets de aynı şekilde.
İçerikten görsel kurguya, konuşmacı profiline kadar gayet başarılı bir etkinlikti.

Peki bu iki etkinliği yapanlar kimler?

TÜRSAB mı? Keşke ‘evet’ diyebilseydik. Ama hayır. TÜRSAB değil.
TÜRSAB’ın yapamadığını TÜRSAB’ın eski yöneticileri yaptı.

Demek ki içeride boğulmuşlar, dışarı çıkınca nefes alabilmişler.

Yani bir daha soralım:

Madem bu arkadaşlarımız TÜRSAB üyesi,
Madem bu arkadaşlarımız TÜRSAB’da yönetici olarak bulundular,
Madem bu kadar kaliteli işler yapabiliyorlar,
Neden bu işleri TÜRSAB çatısı altında değil de dışarıda yapmak zorunda kaldılar?

Cevap belli:
Çünkü içeride vizyon değil, vitrin var.
Çünkü içeride üretim değil, alkış peşinde koşan bir yapı var.
Çünkü içerde çok laf, az iş var.
Ve bu kadar yetenekli meslektaşlarımızı TÜRSAB bünyesinde değerlendiremeyen Bağlıkaya’nın yönetim anlayışı var.

Bu arada TÜRSAB’ın organize ettiği İstanbul Balkan Turizm Borsası Fuarı ve Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı vardı…
Sahi onlara ne oldu?
Bir zamanlar "biz yapıyoruz" diye yeri göğü inlettiğiniz bu fuarlar neden sessizce askıya alındı?
Hani ne oldu o iddialı cümleler, o büyük laflar?
Çıkın, açık açık söyleyin:
"Biz beceremedik."deyin…


Söyleyin, ki herkes rahatlasın, siz de rahatlayın. Çünkü zaten herkes de aynı şeyi söylüyor:
’’Bağlıkaya beceremedi bu işi.’’

İzmir Turizm Fuarı da aynı şekilde. TÜRSAB’ın öncülüğünde yapılan bir fuardı…
19. kez düzenlenecek.
Ama artık İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önderliğinde.
TÜRSAB yine protokolde.
Sahip değil, seyirci.
Organizatör değil, dekor.

Bakın, Bağlıkaya'yı severiz.
İyi bir abimizdir. İyi giyinir. 
Kibar adamdır.
Ama TÜRSAB Başkanlığına gelince…
Olmuyor. Olmadı bu iş… Beceremedi…

2002 yılından beri son 8 yılı Başkanlık olmak üzere TÜRSAB’da yönetimlerinde yer alıyor… 
Dile kolay 23 yıl… O da, etrafındakiler de, tüm üyeler de biliyor ki maalesef ‘’Bağlıkaya beceremedi bu işi.’’

Yazımı tüm bu yazdıklarımdan bağımsız olarak İrlandalı yazar Oscar Wilde’in bir sözü ile sonlandırıyorum.

‘Bazıları her gittiği yerde mutluluğa yol açar; bazıları da her gittiklerinde.’

İki hafta sonra görüşmek üzere…

Kalın sağlıcakla.

M.Nezih HACIALİOĞLU
TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı
23.Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi

DİPNOT :

Bağlıkaya’nın keyfi uygulamaları hız kesmeden devam ediyor.  Son olarak kendisi gibi düşünmediği ve kendisini eleştirdiği için Bodrum BTK Başkanı Mustafa Demir’i disipline sevk etti. Mustafa Demir yapmış olduğu açıklamada görevden alınma sebeplerini maddeler halinde sıraladı. Kendisine ‘’geçmiş olsun’’ değil ’’hayırlı olsun’’ dileklerimi iletiyorum.. Önce Adana, sonra Kemer, ardından Akdeniz, sonra Batı Antalya, şimdi de Bodrum… Bakalım sırada hangi BTK var..?